KOÇ ZAMANI
Koç katımına tam bir ay vardı.
Bizim çoban işi bıraktı.
Sebep neydi bilmem ama ?
Son ihale bana kaldı.
Koca sürüyü kattılar önüme.
Yerde sürünen keçeyi aldım sırtıma.
Ben neyimki daha 13 yaşımda
Davar sürüsünü salardım otlağa
Ben anlımı koyardım sopaya
Öyle uyurdum ayakta
Ama güvendiğim birde itim vardı
O sahibolurdu davarlara
Bir ay bitip indik ovaya
İşte orda bitmiş oldu
Bizim Çobanlıkta macera.
Koç katmaya indik köyün en sonunda,
Gölerin ordaki Çayırlıklara.
Sanki karnaval var herkes orda.
Koçları bir görsen renga renk boyanmış
Aşu boyası,ceviz kınası.
Koçlara gerdanlıklar yapmışlar,
Elmalardan,dağ alıcından.
Kimi boynuna kimi boynozlara.
Sırtlarına birer heybe atmışlar.
Hele o heybelere neler doldurmuşlar
Tere yağıyla yapılan un helvası
Yanında bir guşgane çeleli bulgur pilavı,
Bir çıkın tandır ekmeği,
Ayranlar cacıklar,her çeşit sebze meyveler.
Herkes toplandı söğütlerin altına.
Halı gibi çimler üstüne,
Sofralar kuruldu.
Yemekler yenirken bir fısıltı başlar,
Bu fısıltı çoban trasferi.
Herkes koçunu katar.
Koçlar kendi işine bakar.
Ağalar yeni çobanlarını tutar.
Çoban koyunları alıp dağlara çıkar
Ordan uzaklaşırlarken
Başlar yanık yanık kavallar,
Arkasından hoyratlar.
http://www.siirinhasi.com/siirler/koc-zamani-284.html
28.kasım. 1969 Şair:Süleyman Özpınar.
Bu şiirin her türlü telif hakkı kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin almadan kopyalanması 5846 sayılı fikir ve sanat eserleri yasasına göre suçtur.