GÜRÜN'Ü ANLATMAK YETMEZ

10.04.2021

GÜRÜN'Ü ANLATMAK YETMEZ

Gidip göreceksin dünya gözüyle

Gürün anlatmakla,yazıp çizmekle,

Gelip birkaç gün gezmekle.

Bitecek,geri dünüp gelecek bir yermi?

Ben yarım asırdır anlatmaya ,

Portresini çizmeye,

Çalıştım ama nerdeeeee...!

Bitermi ?

Bitermi be Gürün anlatmakla?

50 senedir anlatırım sayfa sayfa.

İnanırmısın devede bir kulak daha.

Bak evliya Çelebi dahi kulak asmadı anlatılanlara.

17. yüz yılda gelip gözüyle görmek istedi.

Evliya çelebi seyahatnamesindenki eski GÜRÜN

Kuzeye doğru giderek uzun bir süre bozkırda yürüdükten sonra

Bir vahaya düşersin,

işte ora GÜRÜN 'dür.

Gürün kasabasına geldik.

Sivas eyâletinde ve Engel toprağında

yüzelli akçelik nahiye kalasıdır.

Bin haneli olup camii, mescidi, hanı, hamamı,

sultan çarşısı olan şirin bir kasabadır.

Türkmen Ağası hükmündedir.

Kethüda yeri, serdan ve muhtesibi vardır.

Şehir içinden nehir akar.

Halkı, Okçuoğlu kürkü giyer.

Havası ve suyu güzel olduğundan halkı dinç olur der..

Arısını,balını,

Çamurdan kovanını.

Dağdaki sürüyle,önde giden çobanını.

Harman yerindeki koca harmanlarını.

O harmanda düven süren karaoğlanı.

Tül arasından çaktırmadan sevdiğine bakan,

Gelenek ve göreneklerine bağlı güzel kızlarını.

Karını kışını,baharını yazını.

Gökpınar'da yapılan mangallar.

Hep o dalgalara doğru zıplamaya çalışan ala balıklar.

Her söğüt gölgesi altında mırıldanılan içten şarkılar.

Yemyeşil çimler üstünde koşuşturan çocuklar.

Daha,daha niceleri var..

Şuğul kanyonuna yukarı çıkarken o ulu kayalıklar.

Kayalıklara doğru atılan naralar.

Ve kayalara çarparak geri dönüp gelen yankılar.

Hepsi kulağımda çınlar.

Tozluyurtan aşarsın Ağ'in suları.

Tüm dağda taşta teker teker kuruyan pınarlar var.

O büllur gibi görüntüsüyle herkese şefkatle bakar. 

Aynı hızla akışı dünyalar değer.

Akdereye doğru gidersin 

Etrafa şöyle bir bakar şaşırıp kalırsın.

Her tarafı yeşilsiz garip dağlar arasında.

Kimsesiz kendi halinde,

Bir sessiz ve çaresiz,

HURMAN çayı Akar,akar,akar.

Gider taki Ceyhan'a kadar.

Bizim toprağımızdan doğup kaynar.

Ama ne garipki gidip yadellere fayda sağlar.

Gürün,sadece kenarına varıp yetimce ardısıra bakar.

Anılar,anılar,anılar o çeşit,çeşit anılar..

Hep uzaklarda,uzak toprağımda kaldılar..

Yazları dolaşmaya çıkarım kavaklığı,

Ve çevrasindeki bahçeleri.

Artık bahçeleride bitirmişlerya gerçi.

Bazı yerlerden gelir çapa sesleri.

Kimileri açı vermiş güneşe doğru pencereleri.

Ruhtaki tabii bir eğilimin en son ifadesi;

Eski bir radyodan hafiften gelen,

Mistik bir müzik sesi.

İnsanın ruhuna kadar işleyen güzellikleri.

Adım adım her köşesinde gizli..

Ben nasıl anlatayımki?

Söylesene gardaş hangi birini?

Gürün anlatmayla bitermi?

 

Süleyman Özpınar.
02.12.2017.C.Tesi.