BİR GÜNÜN ANISI
Şu karşıda oturmuş bardağına çay dolduran
(Kel) Abubekir Amcanın oğlu Ahmet Küçük.
Odun kırmış yorulup oturmuş.
Bir bardak çay içmek için.
Ben Gürün'deki kendi bahçe kapısından içeri girdim.
Resmini aldım hala haberi yok.
Yorgun ve dalgın.
Kafayı kaldırıp bir baktı .
Canına sanki cangeldi.Gelip sarıldı bana.
Valla sıkılmıştım seni Allah gönderdi.
Kütükler çok sağlam ya
Bir çok demir kazıklar çaktım yine parçalanmadı.
Diyerek dert yandı.
Oturup beraber çayımızı içtik.
Üzgündü bir kaç gün önce
Hikmet kesimle ufak bir tartıma olmuş
Hikmet'e küsmüştü.
Konuşurken yine söz o mevzuya geldi.
Şöyle yüzüme baktı. belliki onu özlemişti .
Gözleri doldu .Çağır la şu sırığıda gelsin dedi.
Hikmet Kesime kızınca sırık derdi
Hikmet'e telefon açtım
Hikmet'te çok sürmeden oraya geldi.
Onu bahçe kapısında karşılayıp sarıldı.
İkiside gözleri dolu doluydu
Yanyana oturdular,duvar dibine
Bende karşılarındayım.
Bunlara dedim siz artık coluk çocuk değil
Çoluk çocuk torun torba sahibi insanlarsınız.
Hemde can ciğer bir gardaş gibisiniz.
Bundan sonra bizlere bu gibi çocuksu hareketler yakışırmı?
Dedim ve tekrar birbirlerine bakıp sarıldılar.
Odun kırmayı falan bırakıp kalkıp çarşıya gittik.
Aynı eskisi ayrılmaz üçlü olarak hiç bişey olmamış gibi
Samimiyet ve şakalarla tavlamızı oynadık.
Yiyeceklerimizi hazırlayıp Sularbaşı köyüne gittik.
Bizi alıp omacın deredeki kendi bahçesine götürdü.
Ahmet orda bize şahane bir ciğer kebabı yaptı.
Ama gerçekten lezzetine doyulmazdı.
Akşama kadar oralarda eğlenip tekrar evimize geldik.
Ahmet kardeş seni çok özledik.
ALLAH rahmet eylesin
Mekanın cennet olsun.
Güzel kardeşim.
02 Ocak 2016 Cumartesi
Şair : Süleyman Özpınar.
Bu şiirin her türlü telif hakkı kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin almadan kopyalanması 5846 sayılı fikir ve sanat eserleri yasasına göre suçtur.