Büyük sözü kesilmezdi
Büyük küçük seçilmezdi
Selamsız hiç geçilmezdi
Babamız böyle öğretti.
Yerimiz alt köşelerdi
Büyük bizden su isterdi
Çocuk buna sevinirdi
Babamız böyle öğretti..
Büyük sözü bir emirdi
Hatada sözler zehirdi
O çocuk geri gelirmi?
Babamız böyle öğretti
Tahıl yeşil biçilmezdi
Hisse yanlış ölçülmezdi
Garip hakkı yenilmezdi
Babamız böyle öğretti.
Yazın işler dana yaymak
Kahvaltı şekerle kaymak
Yoktu ona asla doymak
Anamız böyle öğretti.
Her çocuk büyük adayı
Önce tanı emmi dayı
İncitme asla atayı
Babamız böyle öğretti.
Baba şimdi çocuk oldu
Çocuk baba tahta kondu
O çocuklar şimdi noldu
Babamız böyle öğretmedi..
Tabi çocuktu sözeri
Kırıcı olmaz sözleri
Ailesini hiç üzmedi
Babamız böyle öğretti..
Şair Süleyman Özpınar.SÖZERİ.08.10.2022.
Zor gününde gelip kapını çalan
Varmı yoldaş varmı gelde bir söyle?
Dar gününde sana kucağın açan
Varmı sırdaş varmı sorda bul söyle..
Bu dünyada gardaş gıymatı bilen
Yiğit aslan gibi kükreyip gelen
Gardaşı uğruna can feda eden
Varmı gardaş varmı hele bir söyle?
Gardaşlık denince gelipte geçme
Onda olan sevgi bitmeyen çeşme
Elalem içinden buldunsa seçme
Varmı birbaş varmı hele gel söyle..
Canlılardan nefret almamak için
Dünyada nefessiz kalmamak için
Özgürce sırt sırta yaslanmak için
Varmı dağtaş varmı bulda bir söyle..
Özpınarım akıp çağlar giderim
Her insandan insanlığın beklerim
Aradığım yoktur budur kederim.
Gerçek dindaş varmı görde bul söyle..
Şair:Süleyman Özpınar.
ŞiirinHası.09.01.2022
Beş gardaşın dördüncüsü
Bir yetmiştir boy ölçüsü
Ekin derip çütler sürdü
Engüzel bir köyde doğdu
Sazcığaz'lı Halim oğlu..
Bak anlattım toprak dağı
Alem bilir nesil bağı
Araştır sor tüm ecdadı
Bu garip o köyde doğdu
Sazcığaz'lı Halim oğlu..
Gurbet êle göçüp gittim
Bir çok çileleri çektim
Aslımı inkar etmedim
Bu aşık o köyde doğdu
Sazcığaz'lı Halim oğlu..
Kimi sever kimi sevmez
Değer verin kıymet bilmez
Buda bizim köylü demez
Silemezsin orda doğdu
Sazcığaz'lı Halim oğlu..
Yazdan yaza geliyordu
Oköyünü seviyordu
Sizi gardaş biliyordu
Çünkü o can köyde doğdu
Sazcığaz'lı Halim oğlu..
Özpınar asıl kaynağım
Eşim dostun dayanağım.
O köy benim süt kaymağım.
Bu garip o köyde doğdu
Sazcığaz'lı Halim oğlu..
Şair: Süleyman Özpınar.
Şiirin Hası..22.09.21.
Tam çocuklar yetişmeden
Daha neydi yaşın babam?
Saçlarına ak düşmeden
Neydi bu telaşın babam ..?
Yaşın daha yeni elli
Beş çocuktan iki evli
Anam senden önce gitti
Seni çekti aşkın babam
Taşlar yerini almadan
Kollar bedeni sarmadan
Hayat çizgimiz sormadan
Gittin olduk şaşkın babam..
İleriydin canımızdan
Biz razıydık bamızdan
Bir gecede aramızdan
Kuş olupta uçtun babam..
Şair:Süleyman Özpınar.
Şiirinhası.22.09.21.
Bu gün babamı gördüm rüyamda.
Bizim köydeki eski samanlıkta.
3-4 kişi oturuyoduk kimlerdi yok aklımda.
Dönüp bir baktım kapıya
Babam çıktı karşıma.
Sanki boyu uzamış eğilerek girdi içeriye.
Sağ tarafta lamba anahtarına uzandı
Ya ne oturuyonuz karanlıkta
Diyerek lambaları yaktı.İçeri bir aydınlandı.
Ben hemen kalktım ayağa
Koşup sarıldım bababamın boynuna.
Sıkı sıkı sarıldık ikimizde bir birimize..
Biraz eğildi boyum anca yetişti.
Sıvazladım sırtını öptüm yanaklarından.
Belliki çok sevinçliydi,o kadar güzel gülüyorduki
Babamı sağlığında bu kadar hoş güldüğünü görmemiştim.
Kendi kendime diyorumki ulan koronayı unuttuk
Bu kadar yakın olup birde öptüm babamı
Diyerek kendimi suçladım
Korona o kadar içimize işlemişki
Rüyalarımıza kadar giriyo artık.
O arada uyandım.Saata baktım 7.30 namaz vakti.
Kalkıp abdestimi aldım ,namaz kıldım.
İçimde bir sevinç bir mutluluk sanki gerçek gibi
Çünü babam sağlığında bana böyle içten ,
Böyle sıcak sarılıp öpmemişti.
O bizin çocukluk ve gençliğimizde
Malisef hayat ve yaşantı böyleydi.
Baba evlatla ,evlat babayla şimdiki gibi
İç içe ve sarmaş dolaş değildi.
Şair :Süleyman Özpınar.
Şiirin Hası 04.01.2021.
Elleri öpülesi büyükler..
Hiç kıymeti bilinmediler.
Hepsi ebediye göç ettiler.
Atanıza sahip olun gençler...!
Kaybettikten sonra eyvah deme.
Gidip toprağına yüzün sürme.
Sadece rüyalarında görme.
Sağken kıymetini bilin gençler..!
Gitmedik ne kaldı ey yüce dostum
Bir kuru canımla sırtımda postum.
Babamız giderken ardından koştum.
Üstünde tonlarca toprakla buldum..!!
Kazdım ellerimle kavuşmak derdim.
Göz yaşım sel oldu toprağa serdim.
Çekilmez hasretin banamı verdin?
Babam sana yandım yandım kavruldum..
Şu sahte,yalancı dünyadan
Hangi baba gitmediki ?
Daha sevgisine doyamadan.
Ansızın bizi terketti...!
Meledik kuzular gibi ardısıra...
Ama hiç duymadıki.
Hep dikat etmişim hayatta buna.
Ne zaman ağzımdan o cümle çıksa.
Mutlaka değiyor dudak dudağa.
Bir kelime iki hecedir BA-BA....!
Bebelerin dilde ilk söylediği.
Evlatlar yaslanır güven direği.
Ailenin elinde el feneri.
Çocukların gündüz gecesi BABA..!
Ah babalar,babalar sessizce giderler
Sağlığında kıymetini bilemeyenler.
Kaybettikten sonra kafaları dank eder.
Zaman geçtikce ciğeri delerde geçer.
Elinizde baston idi başta şemsiyen.
Bedava korumanızdı candan yürekten.
Sokaklarda yalnız ürkek,ürkek gezerken
Omuzlarına kabuslar çökerde geçer.
Kol kanattır evlada,
Ana'yla baba
Eğerki ikiside hayattalarsa
Devlet kuşu konmuştur başlarına.
Tüm evlatlara.
Gölgesinde serinleyecek,
Ulu bir çınar.
Hemde burnunu çekerek.
Zoraki gülümsemek,
Ne kadar zor değilmi?
Ben bilirim o sızıyıda
İşte o baba.
Bizlere ilham veren.
Bağrına basınca gerçek seven
Yürüyeceğimiz doğru yolu gösteren
Gidilecek yol haritamızı çizen.
Bizimle ağlayıp bizimle gülen
Her dar günde koluma giren
Sarılıp boynuma oğluum diyen.
Dudaklar çatlak,eller çamurlu
Kazancı helal kendi gururlu
Yalan dünyadan çoktur umudu
Bakış anlamlı hemde gururlu.
Yanmış güneşle esmermi esmer
Dört yavru ana babayı bekler
Yarulmuş beden dökülür terler
Yorgun olsada yine gururlu.
Sağlığında sahip çıkmayıp hep irdeler
Her evlat ataların mutlaka kaybeder
Sonunda dövünür,başlar vah ile tühler.
Bu evlatlar ataları sağken nerdeler?
İş işten geçer sonra kafası dank eder...
Ne olurdu sağken elden tutsaydın?
Sarılıp boynuna elin öpseydin?
Hayırlı evlat sırasına girseydin?
Arkanda bir dağdı şimdi nerdeler?
Birde baba var baba
Şam babası değil
Gerçek bir baba
Sırtında yırtık bir aba
Sekiz köşeli şapka başında
Bıyıklar burulmuş
Kaybedince hiç bulamazsın arama.
Sağlığındaki olan tadı lezzeti.
Ben doyamadım onbeş yılda babama .
Bırakma öpün o koca elleri.
Kaybettim onu,tam oldu,elli sene .
O yanan ateş halen durur içimde.
Çok kar yağdı ikimizin üstüne.
Dumansız ateşler hâlen sönmedi.
Bak iyi bak,
Orda o koltukta oturan,
Pala bıyıklı kocaman adam,
İşte o gördüğün benim babam.
Elleri nasır tutmuş,
Seneler boyunca çekmiş cefayı
Onurum gururum saygı dehası
Özü,sözü doğru ciğer yarısı
Bak geliyor babaların babası..!
Beş evladı onur,sırtında yükü
Birer ton olsalar güer o yüzü
Ağır yükler olmuş onun sefası
Bak geliyor babaların babası.!
Özpınardın akar bazan coşar çağlardın
Yüksekte dağların sevdasına dalardın
Ölüye rahmet okur sağını kollardın
Sen unutulmaz koca bir çınardın,BABA.
Bir uyana bilsen babaların babası
Harabe olmuş bağ bahçe buğday tarlası
Bırakıp gittiğin koca servet mirası
Neresine baksan kahrından ağlarsın,BABA.
Baba denince akan su durur
Saygı yoluna sevme uğruna
Babalık büyük üstün onurdur
Evlat yolunda çevre uğruna
Başım dik benim güvenim sağlam
Arkamda var kocaman bir babam
Farkı yokturki çınardan dağdan
Güven yolunda gölge uğruna.
Baba evlatla olmalı arkadaş.
Evlatsa babaya her daim yoldaş.
Baba evlat birlikte sarmaş dolaş.
Baba ailede bir baş,evlat sırdaş.
Evladın yanlışı olmaz babaya.
Babanın şefkatı varsa evlada.
İkisi beraber verir sırt sırta.
Sarsamaz o temeli asla dağ taş.
Yola çıktık gidiyoruz babamla,
Çook uzaklara !
Anamın yanına.
Ben 4-5 yaşlarımda.
Babam aldı beni sırtına.
Ama ben babamı tanıdım,
Hep yalan söylüyordu bana.
Biliyorumki yorulmuştun .
Ama her sorduğumda,
Adam gibi adam istersen
Seni satmadan,
Kadir kıymet bileni
Senin uğruna can vereni
Düştüysen uzun yollara,
Bildiğin yol en kestirmesi
Kolaydır geri dönmesi
Susamışsan bul suyun gözesini
Hiç değilse değsin,
Çektiğin çilesini.
Babamla bir gün tarladayız
Bağ bostan zamanı
Babamın elinde bir bel
Depkiye basıp basıp
Atıyo toprakları
Bende atılan toprakların
Arasında çıkan
Taşları ve uzun otları
Toplayıp hendek kenarına
Atıyom
Öylede sıcak varki
Adamın beynine işliyo
Babamın terleri akıyo alnından
Şıpır şıpır
Hakkını bizlere helalet baba
Senin kıymetini bizler bilmedik
Büyükten başlayıp en ufağına
Layıkıyla lokmaların bölmedik
Oyulur ciğerim zaman geçtikçe
Anı tazelenir gelip geçtikçe
Bizleri büyüttün binbir güçlükle
O zamanlar kördük sizi görmedik
Gardaş ile ananızın garnında.
Mekanınız aynı makamda aynı.
Gardaş olmasada evlat tadında.
Yollarınız aynı kapınız aynı.
Gardaş bulunmayan harika varlık.
Beraberdir bütün genişlik darlık.
Arada olmasın asla dargınlık.
Soylarınız aynı,kanınız aynı.